Internet Tamamen Nasıl Kesilir? Sonra Ne Olur?

          Son yıllarda hepimiz sinemada ya da bazı dizilerde; yeni nesil bir virüsün sebep olduğu bir hastalıkla, büyük bir doğal afet sonucu veya elektrik gibi kritik enerji kaynağının birden bire yok olarak her türlü elektrikli cihazın etkisiz hale gelmesiyle dünyanın sonunun nasıl geldiği senaryolarını konu alan macera aksiyon tabanlı birçok gösterim ile karşılaşmışızdır.  Bu tür komplo teorilerini içeren fantastik gösterimleri pek sevmesem de, 2014 Yılı içerisinde sıkı takipçisi olduğum en güzel dizi Türkçesi “Devrim” İngilizcesi “Revolution”  adlı diziydi.

          “Revolution” adlı diziyi izlerken bir bilgisayar bağımlısı olarak; ışıksız belki yaşarım, avlanarak da yaşarım, buzdolabına da aslında gerek yok, ateş olduğu müddetçe suyumu ısıtır,  avlandığımdan da yemeğimi yaparım derken “Ama Asla Bilgisayar ve Internet Olmadan Yaşayamam!!!” gibi trajikomik bir cümle ile aklımı kurcalayan durum içerisinde buldum kendimi. Sonra kendi kendime;

“Peki ya? Dünya’nın her yerinde aslında her konuda iletişimin/etkileşimin ana sebebi olan ve farkında olmasak da ekonomilerin ve hatta devletlerin bile işlemesini sağlayan/kolaylaştıran Internet’in birden bire tüm Dünya’da komple yok olması ya da tamamen bir daha işlemeyecek şekilde çökmesi sonucunda ne olur?”

sorusunu akabinde de;

“Böyle bir çökme mümkün mü?”

kritik sorusunu sordum.

          Yazıya devam etmeden önce bu soruların cevabını özümseyebilmek için öncelikle Internet gerçekte nedir sorusunun cevabını özet olarak bilmemiz gerekir. Yüksek seviyede açıklamak gerekirse;

Internet dünyayı sarmalayan veri merkezlerini birleştiren, uçsuz bucaksız geniş ve uçtan uca bağlantı sağlayan ancak bu bağlantılar sırasında milyonlarca farklı yol izleyebilen bilgisayar ağ toplulukları, ağ cihazları ve bağlı olan her bilişim sistemini içerisinde bir iletişim/etkileşim noktası haline getirmiş küresel bir dijital sinir sistemidir. Dijital bir sinir sistemi olan Internet adlı uçsuz bucaksız bu veri merkezinde iletişimin sağlanabilmesi için değiş tokuş noktaları (yönlendiriciler, anahtarcılar, bağdaştırıcılar vs), iletişim sırasında kullanılan dijital iletişim dilleri (katmanlar ve protokoller) ve bu iletişimin akacağı karasal veya havasal yollar izleyen fiziksel, dalgasal ya da ışıksal aktarım teknolojileri mevcuttur.

          Bu dijital veri merkezi bütünlüğündeki dijital sinir sistemi her yeni bilişim sisteminin üzerine eklenmesiyle birlikte akıl almaz bir şekilde dinamik olarak gelişmeye devam etmektedir. Buna paralel olarak yıllar geçtikçe Internet ağı yaşadığı eklenerek genişleme ve bağlantılılığını artırma/genişleyebilme kabiliyeti sebebiyle arızalara ve kesilmelere karşı kendini iyileştirebilen, çabuk toparlanabilen ve iletişimini o veya bu şekilde kesintisiz sürdürebilir hale daha da fazla gelmektedir. Bu iyi bir durumdur zira küreselleşmiş dünyamızda Internet’in varlığı birçok kişi farkında olmasa da;  en başta devletlerin ve ekonomilerin sürdürülebilirliği için sonrasında da kişisel olarak yaşadığımız güncel hayat konforunu koruyabilmek için (internetti kullanmıyor olsak bile yararlandığımız kamusal, özel ve kişisel imkânlar sebebiyle) kritik bir şekilde önem arz etmektedir.

          Internet’in ne kadar geniş ve karmaşık bir büyüklükte olduğunu resmetmek zor gibi görünse de aşağıda bir şekilde OPTE Projesi tarafından 2003 ve 2010 yıllarındaki Internet dijital sinir sisteminin bağlantılılık şeması son kullanıcılar hariç noktasal olarak yönlendiriciler (router) baz alınarak resmedilmeye çalışılmıştır.

2003 Yılında Internet Ağı

OPTE Projesince 2003 Yılında Internet Ağ Görünümü

2010 Yılında Internet Ağı

OPTE Projesince 2010 Yılında Internet Ağ Görünümü

          Bilindiği gibi Internet çok büyük, devasa bir ağ ve akıl almaz büyüklükte bağlantı noktalarına diğer bir deyişle iletişim alt yapısına sahip. Hal böyleyken, bu devasa yapının nasıl tamamen işlemeyecek şekilde iletişim kabiliyeti kesilebilir?

Aslında teoride Internet’i kesmenin birkaç yolu var.

Kabloları Kesmek…!

          Hali hazırda mevcut Internet alt yapısında ana bağlantıların %99’luk bir oranı deniz tabanından giden fiber optik kablolar ile gerçekleşmektedir. Okyanus ve denizler altındaki bu sinir sisteminin kablolarının hedef alınarak kopartılması hissedilir bir şekilde Internet sistemini dar boğaza sokacaktır. Bunların hepsinin ya da kıtalar arasındaki ana bağlantıların kesilmesi Internet ağının işlemesinde aslında sadece yavaşlama sağlayacaktır. Çünkü mevcut uyduların varlığı ile Internet bağlantılılığı yavaş da olsa devam edecek kesilen kablo bağlantıların onarılması ise çok uzun sürmeyecektir. Evet, böyle bir kesinti yavaşlama ve bant genişliği yetmezliği sebebiyle sıkıntılara yol açacak olsa bile kablolar onarılıncaya kadar Internet ağı iletişimine zar zor da olsa uydular vasıtası ile devam edebilecektir.

          Uluslararası Internet ana hat bağlantılarının 4/3’ü Asya, Orta Doğu, Amerika kıtası ve Avrupa arasında yer alarak deniz altından geçen SeaMeWe-4 ve FLAG Telecom – FLAG Europe-Asia cable adlı kablolar ile gerçekleşmektedir. Bu senaryoyu iyi bir filme çevirmek ya da etkinleştirmek için sadece çabuk onarılabilecek bu kabloları kesmek yetmeyecektir. Ancak özel olarak tasarlanmış bir saldırı tekniği ile bu kabloları sadece kesmekten ziyade tamamını işlemeyecek ya da ortadan kaldırabilecek bir durum ve akabinde de uyduları etkisizleştirecek bir saldırı küresel internet trafiğini kesebilecektir.

Kök Alan Adı Sunucularını Yok Etmek…!

          Google arama motoruna gitmek için adres çubuğuna www.google.com yazmamız yeterli olmakta, 74.125.225.131 olan IP adresini aklımızda tutmak gerekmemektedir. IP numaralarının alan adlarına anlaşılır ve kolay okunabilir, akılda kalabilir şeklince çevrimini Kök Alan Adı Sunucuları sağlamakta diğer alan adı sunucularıyla barındırdığı alan adı bilgilerini eşleştirmektedirler. Eğer bu Kök Alan Adı Sunucularını işlemez hale getirebilir veya bozabilirsek Internet sisteminde artık alfabetik adresler olmayacak ve Internet sayısal olmayan dilimizi anlamayacaktır.

          İlginç olan nokta ise; dünyamızda alan adı dönüştürme işlemini gerçekleştiren sadece “13” Kök Alan Adı Sunucusu var. Buradan tümünün listesine erişebilirsiniz; Kök DNS Sunucuları. Siteden A’dan M’ye kadar kategorilenmiş kök sunucuları, IP adreslerini, bağlı bulundukları organizasyonları ve alt sunucularının detaylarıyla ilgili bilgi edinebilirsiniz. Bu sunucuları siber saldırganların tabiriyle (indirmek) işlemeyecek şekilde indirebilirseniz, Internet üzerinde gezinebilmeniz için ihtiyacınız olarak geriye kalacak tek şey; milyarlarca alternatifi olan IP adres sayılarını akılda tutabilecek güçlü bir hafıza veya bunların karşılıklarını manuel olarak kayıt altında tutmak için bir adres defteri ile kalem olacaktır.

          Başka bir ilginç nokta ise; bu ana sunucuların indirilmesi akabinde, IPv4 haricinde kullanılan IPv6 adreslendirme sisteminin de çalışmaması demek olacaktır. Günümüzde telekomünikasyonun bile büyük oranda Internet ortamına taşındığı düşünülürse; telefon sistemleri, bilgisayarlı iletişim, iş dünyasının ihtiyacı olan birçok şey ve hatta bilişim tabanlı her şeyin işlemesi duracaktır. Ancak böyle bir saldırıyı ve indirmeyi hayata sokmak oldukça zordur. Çünkü bu ana sunucular yıl içerisinde neredeyse binlerce kez yedeklenmekte, felaket kurtarma sistemi mantığında yedek sunucular her an devreye sokulmak üzere hazır tutulmaktadır. Yine de imkansız bir misyon gibi gözükse de; yedek sunucuların dahi hedef alınarak alaşağı edilebileceği, yedeklemenin imkan dışı bırakılabileceği karmaşık bir saldırı (ki mümkün görünmüyor ama her şey mümkün) ile 13 ana sunucu ve bağlı alt sunucuların yok edilmesi Internet için çok büyük yıkım olacaktır.

Siber Savaş veya Politik Nedenler ile Kapatma…!

          Çin, Iran, Mısır, Israil, Kuzey Kore, Suriye gibi daha sayılabilecek bazı ülkeler hali hazırda ülkelerindeki Internet’i tamamen kapatabilecek imkân ve motivasyona sahipler. 2010-2014 yılları arasında bu tür kapatmalar ile bazı ülkelerin Internet’inin karanlığa gömüldüğünü hepimiz gördük. Örneğin Suriye ve Mısır muhalifleri olaylar sırasında ülkelerindeki problemi dünyaya duyurmak için internet üzerinden paylaşımlarda bulunmaya başlamışlardı ki, bu ülkelerin hükümetleri hemen bir düğmeye basarcasına Internet’in fişini çektiler. Aşağıda ki grafiklerden de görebileceğiniz gibi Suriye ve Mısır olayları sırasında Internet’in fişi hükümetler tarafından çekildi.

suriyeinternetkesintisi

Suriye Olayları Sırasındaki Internet Kesintisi. Kaynak: AKAMAI

Kaynak: ReneSys.com

Mısır Olayları Sırasındaki Internet Kesintisi. Kaynak: ReneSys.com

          Peki, akla şu soru gelmiyor değil; Internet’in kurucu ve yönetici ülkesi sayılan ABD’nin elinde ya Internet’i kapatabilecek şekilde bir sistem, bir yöntem veya düğme varsa? Peki ya Avrupa Birliğinin elinde? Amerikan Ulusal Güvenlik Ajansının (NSA) son yıllarda bilişim sistemleri ve Internet’e yönelik skandallarla dolu birçok projenin içinde yer aldığını biliyoruz. Çeşitli gizli teknikler üzerinde çalışmalarıyla ünlü NSA dünyadaki Internet’i birden bire kapatabilecek bir sisteme belki de sahiptir. Başka bir ilginç nokta ise ya var olduğu bilinen Internet Kapatma Düğmesi (sistemleri) bozulursa??? 😛 ve bir daha geri getirilemeyecek şekilde Internet mahvolursa ne olur? Siber saldırganlar, siber teröristler veya siber savaşı göze almış bir ülke böyle bir Internet Kapatma düğmesini ele geçirerek geri dönüşümü çok zor olacak ya da mümkün olmayan bir zarara sebebiyet verebilir. Tekrar Internet’in çalışması sağlansa bile 1 ay gibi kısa bir sürede oluşacak başta ekonomik kayıplar türevinden kayıplar telafi edilemez olabilir. Özellikle dünyamızı tamamen etkileyecek şekilde.

Internet Bağlantı Veri Merkezlerinin Tamamını Yok Etmek…!

          Kök alan adı sunucuları haricinde ülkelerin Internet erişimlerini sağlayan ana Internet Bağlantı Veri Merkezleri (bağlantı noktaları) bulunmaktadır. Bunları ülkelerin Internet’e çıkış kapıları olarak düşünebilirsiniz. Modern ve yüksek güvenlikli kurulmuş olan bu Internet Veri Merkezleri büyük bant genişlikleri sayesinde servis sağlayıcılar üzerinden son kullanıcılara kadar bağlantılılığı sağlarlar. Yazım tarihi itibariyle dünyada 103 ülkede toplamda 3441 adet Internet Bağlantı Veri Merkezi bulunmaktadır. Bu minvalde bu veri merkezlerinin bağlantılarını fiziksel olarak kesmek zor olsa da aslında o kadarda ütopik değildir. Konvansiyonel bir savaşı siber bir savaşla birleştirmek pek hala bu veri merkezlerini fiziksel olarak hedef alarak mümkündür. İyi planlanmış bir organize veya terörist saldırı ile bu veri merkezlerinin bağlantıları kesilebilir.

          Bu veri merkezlerinin listesine Buradan erişebilirsiniz. Ülkemizde toplamda 7 Bölgede 32 adet veri merkezi bulunmaktadır. Aşağıdaki resimde coğrafi olarak bu veri merkezlerinin nerelerde olduğunu görebilirsiniz. Ülkemizdeki veri merkezinin listesine ise Buradan erişebilirsiniz.

Türkiyede Internet Bağlantı Veri Merkezleri

Türkiyede Internet Bağlantı Veri Merkezleri

          Bu veri merkezlerinin her birine teker saldırı düzenlemek yerine bunların gerçek bağlantılarını sağlayan Kök Veri Değişim Merkezlerine hedeflenen ülke veya coğrafi bölgeye göre saldırı düzenlenebilir. Böylelikle bir ülkede ya da bölgede bulunan çok sayıdaki hedef yerine tek bir Kök Veri Değişim Merkezi üzerinden saldırı sonucu elde edilmiş olabilir. Bu Kök Veri Değişim Merkezlerinin listesini Buradan görebilirsiniz. Şu anda bildiğim kadarıyla TelX, Equiniz, NAP, TeleHouse ve GlobalSwitch firmaları en büyük kök veri değişim merkezi olarak ülkelere ve bölgelere hizmet vermektedir. Bu kök veri merkezleri askeri bir üst, nükleer bir tesis ve birçok ülkenin başkanlık merkezi kadar beklide bunlardan bile daha fazla fiziksel ve donanımsal güvenlik seviyesine sahiptir. Bunlar arasından TeleHouse ve GlobalSwitch tesislerini görebilme imkanım olmuştu ve açıkçası gördüğüm bir çok devlet sitelerinden, NATO, UN üstlerinden ve Ülkemin başkenti Ankara’da Kızılay’ın göbeğinde yer alan Askeri Kuvvet Komutanlıklarımızdan bile fiziksel olarak güvenlikli düşüncesindeyim. Ancak ne kadar güvenli olursa olsun kırılamayacak, geçilemeyecek, alt edilemeyecek sistem ya da bina yoktur düşüncesi ile iyi bir plan sayesinde bu merkezler etkisiz hale getirilebilir.

Internet’in Yönetimindeki Teknik Personelin Ortadan Kaldırılması…!

          Sonuçta Internet biz insanlar tarafından kurulan ve yaşatılan dijital bir organizma. Internet’in işlemesinde kritik noktalarda bulunan, mühendisler, teknik mimarlar ve kritik bilgi işlem / telekomünikasyon mühendisleri yer alıyor. Bu insanlar bir sorun olduğu zaman ve işlemenin kesilmesi durumunda müdahale edecek insanlar. Ütopik diyebilirsiniz ama istihbarat teşkilatlarının bir sene içerisinde hedef aldıkları liste ile ortadan kaldırdığı insan sayısının çok olduğunu uluslararası basından takip etmişinizdir ya da bu konuyu işleyen çok sayıda kitap görmüş okumuşsunuzdur. Şayet Internet yukarıda bahsedilen bir yöntem ile veyahut birkaçının bir arada kullanıldığı bir saldırı ile yok edilmek isteniyorsa, bunu planlayan bir gurubun Internet’i ayağa tekrar kaldırabilecek mevcut teknik personeli (sayılarının 1000-1500 civarında olduğunu duymuştum. Dünyada kaç tane CCIE veya CCAr gibi bilgi seviyesinde insan olduğu da bir gerçek 100’ün altında.) ortadan kaldırma kapasitesine sahip olabilme durumu pek de Ütopik sayılmaz kanaatimce.

Sonuç???

          Yukarıda bahsettiğim yöntemler teker teker yahut bir arada uygulanarak Internet’in işleyişi kesilebilir ve Internet karanlığına gömülebiliriz. Elbette zaman alacak olsa da Internet bu yöntemler kullanılarak kesilmesi akabinde tekrar ayağa kaldırılarak çalıştırılabilir. Internet’in 6 ay kadar bir süre olmaması kesinlikle şaka değil; insanoğlunu ortaçağa götürebilecek kargaşalara, devletlerin ve ekonomilerin çöküşüne sebebiyet verebilir. Dijitalleşmiş ve artık %90 oradan IP paketleri halinde gerçekleştirilen telekomünikasyon hizmetleri çalışmayacaktır. Alışveriş sırasında kredi kartı kullanamayacak, bankadaki paralar (hesaplar fiziksel dosyalarda artık olmadığından dolayı) finansal işlemlere tabi tutulamayacaktır. Acil çağrı hizmetleri, Hava Yolları, Askeri imkânlar bile kullanılamayacak hale gelebilir. Bilgisayar ve Internet ağına ihtiyaç duymadan çalışıyormuş gibi görünen otomobillere bile petrol firmalarının Internet dijital sinir sisteminin bir parçası olması sebebiyle yakıt almak imkânsız olacaktır. Yani Internet’i keserek aslında bir şekilde otomatize olmuş sistemler üzerinden hayatımızı kolaylaştıran her şeyi kesmiş oluruz. Binalarımıza gelen enerji kaynağı elektrik bile artık santraller arasındaki bağlantılık sayesinde hizmetimize sunulabiliyor.

          Senaryo dahi olsa, detaylı düşünüp hayal dünyamızda Internet’in olmayışı ile bağlı bulunduğu veya etkilediği sistemleri zihnimizde analiz edersek, aslında bunun son derece tehlikeli bir kaosa sebebiyet vereceğinin farkına varırız. Peki, gün geçtikçe hayatımızı Bulut ortamına taşıdığımız Internet 10 sene kesilirse ne olur?

A.Hakan Ekizer

1978 Doğumlu, Polis Akademisi 2000 mezunu. Bilişim Suçları, Adli Bilişim(Digital Forensics), Bilişim Güvenliği ve Adli Teknik Takip Teknolojileri (Lawful Interception Techs.) konusunda uzman Emniyet Müdürü. ACE, EnCe, CCE, CHFI, CEH, Security+, Linux+, Network+ ve PMP Sertifikalı. Yazılım Geliştirme alanında tecrübe sahibi. Linux, BSD, Mac OSx aşığı MS-Windows zorunlu kullanıcısı. Amatör fotoğrafçı ve motosiklet tutkunu.

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

5 Cevaplar

  1. Erkan dedi ki:

    Keyifli, sürükleyici ve düşünülmesi gereken noktaları içeriyor. Ciddi emek harcanmış bir yazı. Ellerinize sağlık.

    Benimde kafamı sizin yazdıklarınıza benzer konular kurcalamıyor değil. Bir kaç hafta öncede şöyle bir makale yayımladım. Devamınıda düşünüyorum. http://www.techinside.com/ne-olacak-bu-internetin-gelecegi/

    Yazdığınız makale kesinlikle birçok makalenin/konununda başlangıcı gibi görünüyor. Devamını bekliyoruz.

    İyi çalışmalar.

    • A.Hakan Ekizer dedi ki:

      Erkan Bey, yorumunuz için teşekkür ederim. Sizin makalenizi okudum ve aynı şekilde çok beğendim. Siteniz oldukça güzel. İşim sebebiyle ben şahsi siteme pek fazla yazacak zaman bulamıyorum ancak sizin sitenizi hemen bookmark’a attım ki onsuz yaşayamadığımız nette takip edebileyim.
      Mutlu Yıllar.

      • Erkan dedi ki:

        Makaleyi beğenmenize çok sevindim Hakan Bey. TechInside benimde sürekli takip ettiğim bir portal. Bilişim alanında özgün ve kaliteli makalelere yer veren ve takip etmekten keyif alabileceğiniz sayılı portallardan biridir.

        Sizede mutlu yıllar dilerim.

  2. A.Hakan Ekizer dedi ki:

    Yani Böyle bir şey olmayacağına göre taş devrine dönmeyeceğiz 🙂

  3. mümin dedi ki:

    Dediğiniz sistem benzin almamıza mani ise tüp de alamayız. O yüzden çayı ateşte pişiririz. Yazıdan çıkan sonucu ise eskilerin ateşi nasıl yaktığını öğrenmemiz gerekliliği olarak özetleyebiliriz. Esen kalın.